5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Konsolide metin
Maddesiyle geçmişe de uygulanması öngörülmektedir. Çoksayıda kişiyi ilgilendiren orman kadastro işlemlerinin tebligatının askısuretiyle ilanının elverişliliğinden söz edilebilirse de orman köylerinincoğrafi, ekonomik, demografik, yerleşme ve sosyolojik özellikleri dikkatealındığında askı süresinin altı aydan otuz güne düşürülmesinin gerekliliğindensöz edilemez. Yasa koyucunun, orman kadastro işlemlerinin kamu düzeni açısındanbir an önce kesinleşmesi ile ilgililerin orman kadastro işlemlerininsonuçlarından haberdar olmalarını sağlayacak ve hak kaybına uğrayanlarınyetkili mahkemelerde hak arama yollarını kullanabilmeleri için gereklihazırlıkları yapmalarına yeterli olacak süreyi, orantılı bir şekildekararlaştırması gerekir. Bu bağlamda, ilgililere şahsen tebliğ yerine geçenaskı süresi ile dava açma süresinin altı aydan otuz güne düşürülmesini öngöreniptali istenen ibareler, ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığı ve hakkın özünüortadan kaldırdığı için Anayasa’nın 2. 250 içerisinde itiraz kanun yoluna ilişkin ayrıntılarayer verilmemiştir. Kapsamındaki genel hükümler buradauygulama bulmak zorundadır. 271 gereği itiraz hakkındaduruşma yapılmaksızın karar verilecek, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısıve sonra müdafi veya vekil dinlenecektir. “İtiraz yerinde görülürse merci, aynızamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.” Burada en önemli mesele, itirazkonusunun kapsamının ne olacağıdır. Zirâ serî muhakeme usûlünde şüpheliye ilkderece mahkemesi huzurunda iddialara cevap hakkı, ilk derece mahkemesine desavcılığın belirlediği yaptırımı değiştirme hakkı tanınmamaktadır. Gerçekten deilk derece mahkemesinin yapmış olduğu inceleme sadece serî muhakeme usûlüşartlarının oluşup oluşmadığı, dolayısıyla şüpheliye usûlüne uygun birbildirimde bulunularak, yine usûle uygun bir şekilde serî muhakeme usûlüteklifi yapılıp yapılmadığı ve bir kabul beyanında bulunulup bulunulmadığınıdenetlemekten ibârettir. Birinci derece Mahkemesinin verdiği kararın itirazüzerinde ikinci derece mahkemesinde hangi kapsamda inceleneceğine dair birhüküm CMK m.
Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur. (4) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz. (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır. (2) Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere, vatandaş suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır. (4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir. Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir. Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme miktarı yarı oranında artırılır. (2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez. Maddesinin dava konusu (15) numaralı fıkrasında,8. Maddeye göre soruşturma aşamasında verilen hâkim kararı ile 9. Ve 9/Amaddesine göre verilen hâkim kararının birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunanyerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenen sulh cezamahkemeleri tarafından verilmesi öngörülmektedir.
- (1) İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara, bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Maddesine eklenen (3) numaralıfıkrasıyla, 3359 sayılı Kanun’un ek 7.
- Yukarıda açıklanan nedenlerle Sayılı Kanun’un geçici 1.maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “.ve 4üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası.” ibarelerinin de Anayasanın 2.maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan,çoğunluğun görüşüne katılmamız mümkün olmamıştır.
Bunun ardından şüphelinin müdafiihuzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usûl uygulanır. Öncelikle savcılığınana görevi sadece bilgilendirme olarak ifâde edildiğinden, suç isnâdına, suçisnâdına esas alınan olgulara, delillere vs. ilişkin herhangi bir açıklamadabulunup bulunamayacağı belirsizdir. Ayrıca soruşturma aşamasının gizliliği esasolduğundan, delillerin müşterekliği ve doğrudanlığı sorunları ortaya Çıkarak,tarafların teklif öncesi delillerin hepsine ulaşıp ulaşamayacağı, itiraz edipedemeyeceği vs. soruları cevapsız kalmaktadır. En nihâyetinde şüphelininbildirim sonrası kendine bildirilenleri bir müdafii yardımıyla tam olarakkavrayarak idrâk etmesi ve reddin/kabulün sonuçları hakkında etraflıcadüşünerek bir irâde açıklamasında bulunması için belirli bir süre tanınıp tanınmayacağıda belirsizdir. Aktarılan tüm bu boşluk ve eksiklikler teklif aşamasında dagiderilmiş gözükmemektedir. Bu nedenle dar kapsamlı bir bildirimden hemen sonrateklif aşamasına geçilmesi ile şüpheli sadece uygulanacak usûl hakkında bilgisahibi olacak, kendini savunma ve ifâde konusunda hiçbir imkân eldeedemeyecektir. Bu durum taraflar arasında dengeyi bozmakta ve bir tarafıdiğer tarafa karşı dezavantajlı konuma düşürmektedir. Serî muhakeme usûlüyargılamasında savcı çok etkin, şüpheli neredeyse etkisizdir. (2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise, taksirle davranan faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. (2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuş ise faile on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiil, Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
Maddesi hükmünü de ihlâl etmektedir.Çünkü, Anayasa’nın 140. Maddesinin ikinci fıkrası, “Hâkimler, mahkemelerinbağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.” hükmünüâmirdir. Maddesinde ifadesini bulan “Hâkimlerin,mahkemelerin bağımsızlığı … Esaslarına göre görev ifa edeceklerine” dairhükmüne de aykırılık teşkil edeceği ortadadır. Başkabir deyişle, 5651 sayılı Kanunun 6518 sayılı Kanunla öngörülen değişikliktenönceki halinde, erişim engelleme tedbiri tek bir maddede belirtilen suçlar içinöngörülmüşken, değişiklikler ile birlikte, “kişilik haklarının ihlâli” ve “özelyaşamın gizliliğinin ihlâli” halleri için de bu tedbirin uygulanması söz konusuolmuştur. 5651 Sayılı Kanun’un 8’inci maddesindeöngörülenprosedür,katalog suçlar olarak tâbir edilen; intihara yönlendirme, çocukların cinselistismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlıkiçin tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumaroynanması için yer ve imkan sağlama ile Atatürk’e karşı işlenensuçlar ile ilgili suç şüphesi bulunan hallerde erişimi engelleme kararıalınmasına ilişkparibahis. Burada sayılanların hepsi Türk Ceza Kanunuile 5816 sayılı Kanun’da tanımlanmış ve ağıryaptırımlara bağlanmış suçlar olup, madde metnine göre, suç şüphesi halindeerişim engelleme kararı; kovuşturma evresinde mahkeme, soruşturma evresindehakim, yine soruşturma evresinde gecikmesinde sakınca bulunan hallerdeCumhuriyet savcısı tarafından verilebilmektedir. Bu son durumda, savcınınkararı, 24 saat içinde hakim onayına sunulur ve onay verilmediği taktirde erişimengelleme derhal kaldırılır. Maddesindekidüzenlemeye göre yargı (hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı) re’sen hareketegeçebilmekte iken, 9. Maddede öngörülen düzenleme ile Cumhuriyet savcısınınkarar mekanizmasında herhangi bir fonksiyonu bulunmamaktadır. (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.